abd'li yönetmen george lucas'a gelinceye dek, bilim kurgu çokluk marslılar'ın, uzaylıların dünyayı istila ettiği, acayip görünüşlü hantal robotların ortalığı kasıp kavurduğu ya da manyak bilim adamlarının acayip buluşlarıyla insanların ödünü patlattığı filmlerdi. kendi adıma lucas öncesi en kayda değer bilim kurgu filminin fantastic voyage olduğunu söyleyebilirim. george lucas ise konuya farklı bir şekilde el attı. uzaylıları dünya ile muhatap etmek yerine, onlara apayrı bir dünya hatta apayrı bir galaksi kurdu ve onların orada yaşadıklarını bize anlattı...
california'da bulunan ve birbirine benzeyen pek çok kasabadan biri olan modesto'da dünyaya gelen george lucas'ın aslında yönetmenliğe ne eğilimi ne de merakı vardı. perakende pazarlamacılıkla uğraşan ve ek gelir olsun diye kiraladığı cevizlikteki cevizleri toplayıp satan babası için otomobil yarışçısı olmak isteyen aklı bir karış havada bir evlattı. aslında lucas bu yarışçı olma hayalini ciddiye de alıyordu ama kariyerini başlamadan bitiren şey geçirdiği kaza oldu. böylece sanat üzerine eğitim almaya başladı. o sıralarda edindiği 9 mm'lik kamerasıyla yaptığı çekimler üzerine o kadar yoğunlaştı ki, kendini güney california üniversitesi sinema bölümünde buldu.
1966'da okulundan mezun olduğunda aklındaki pek çok projeye karşılık cebinde beş parası yoktu. derken 1967'de bir burs kazandı. burs kuralları gereği francis ford coppola'nın filmlerinde asistan, prodüksiyon amiri ve kameraman olarak çalıştı. bu arada rolling stones'un konser belgeselinin de çekimini üstlendi.
lucas'ın kendi olanaklarıyla ve yönetmen koltuğuna oturarak çevirdiği ilk film "thx 1138"di. film, neredeyse bütün lucas filmleri gibi ince elenip sık dokunduğu için bitmesi 1979'u buldu. sinemacılar filmi yere göğe koyamadı ama gişede yüzüne bakan olmadı...
thx 1138 tamamlanmadan önce, lucas asıl çıkışını 1973'teki "american graffiti" ile elde etti. bu, 1973'ün en başarılı filmi seçildi. filmde rol alan ve o tarihte gencecik ve pek de ünlü olmayan bir oyuncu vardı ki, ilerleyen yıllarla birlikte lucas'ın ve kankası spielberg'in vazgeçilmezlerinden biri olacaktı. o genç oyuncu harrison ford'du...
takvimler 1977'yi gösteriyordu ve thx 1138 hala tamamlanmamıştı. lucas'ın koltuğunun altında ise -dile kolay- tam dokuz milyon dolarlık bir proje vardı ve o projenin adı star wars idi. lucas, filmi birbirinin devamı niteliğinde 9 bölüm halinde tasarlamıştı. proje sağlamdı ama parayı yatıracak bir film şirketi bulmak hiç de kolay değildi. pek çok film yapımcısı lucas'a deli gözüyle baktı. bir tek 20th century fox filme para yatırmayı göze aldı ama onun da bir koşulu vardı: film, en başından yani başroldeki kahraman anakin skywalker'ın çocukluğundan değil, anakin'in kötü adam olarak göründüğü ve darth vader olarak tanındığı dilimden itibaren çekilecekti. şirket, "dokuz yaşındaki bir çocuğun hikayesiyle kimse ilgilenmez, film yatar, biz de batarız" endişesi taşıyordu. lucas, bu kadarını dahi sağlayacak bir şirket bulamadığı için mecburen şartı kabul etti. böylece star wars'un çekimlerine başlandı.
star wars filminde (ki o zamanlar adı sadece star wars'du. gişede ne getireceği bilinmiyordu. serinin diğer bölümleri de filme alınınca, o ilk bölüme "star wars episode iv a new hope" demek şart oldu) her şey o kadar lucas'ın kafasının içindeydi ki, oyuncular kendilerine verilen senaryodan bile bir şey anlamamışlar, kendilerine anlamsız gelen bir yığın cümleyi ard arda, lucas kendilerinden nasıl söylemelerini istediyse o şekilde sıralamışlardı. çünkü star wars, asla konusu diyaloglarla anlaşılan bir film olmayacaktı. o, dünya sinema tarihinin en başarılı (filmi değildi belki ama) prodüksiyonuydu. filmin çekildiği stüdyodan kilometrelerce uzakta ses efektleri, bir o kadar uzakta da maketleri yapılıyordu.
lucas'ın inadı ve ince eleyip sık dokuma huyu filme tartışmasız bir gişe başarısı da sağladı: tam 200 milyon dolar! bu, o güne kadar görülmemiş bir kazançtı ve 20th century fox, kaz gelecek yerden tavuğu esirgemedi: star wars episode v the empire strikes back 1979'da ve star wars episode vi the return of the jedi ise 1982'de tamamlandı. bu iki filmi yöneten lucas değildi ama tüm star wars serisinin babası artık oydu. ve bu arada... thx 1138 nihayet tamamlanmış ve az önce anlattığımız gibi karşılanmıştı.
george lucas'ın asıl başarısını getiren ise allah vergisi ticari zekasıydı. tüm star wars karakterlerinin oyuncak, tişört vb kullanımından elde ettiği telifle, kelimenin tam anlamıyla "köşe" oldu. o köşe olma halini anlamanız için, ilk üç star wars filminin lisans ve benzeri haklarından lucas'ın 1,5 milyar dolar gelir elde ettiğini, bu rakamın serinin tüm filmleriyle birlikte 20 milyar doları bulduğunu söylemek yeterli olsa gerek! lucas, bütün o paralarla yat, kat, at, han ve hamam almadı elbette. yine sinema endüstrisine yatırım yaptı ve bugün adeta banknot matbaası gibi para basan lucas film'i, özel efekt denince üstüne merkez tanınmayan industrial light and magic'i ve sinemada ses olgusuna kafayı takanlara tatminkar çözümler sunan thx sound'u kurdu. lucas'ın kişisel servetinin şu anda 4 milyar dolar civarında olduğu ise bilinen bir gerçek...
1990'ların sonuna gelindiğinde kimseye minnet etmesine gerek yoktu. ağır ağır, sindire sindire star wars'un hikayesini ta en baştan, hani şu 9 yaşındaki çocuğun hikayesinden anlatmaya başladı. ilk star wars ile arasında tam 22 yıl vardı bu bölümün ama anlatmaya başlayan da -pardon yani- george lucas'tı... 1999'da star wars episode i the phantom menace, 2002'de star wars episode ii attack of the clones ve 2005'te star wars episode iii revenge of the sith gösterime girdi ve 9 bölüm olarak tasarlanan seri, 6 filmle sona erdi...
size şaşırtıcı gelecek ama sinema dünyasına, film endüstrisine ve film seyircisine bilim kurgu kavramını yeniden ve sil baştan öğreten george lucas, kısa filmleri dikkate alınmazsa, topu topu 6 tane film yönetmiştir: thx 1138, american graffiti, star wars episode 4: a new hope, star wars episode 1: the phantom menace, star wars episode 2: attack of the clones ve star wars episode 3: the revenge of the sith... ve belki yine garip gelecek ama üstadın bunca başarısına rağmen, "en iyi kostüm" gibiler hariç tek bir oscar'ı bile yoktur. lucas, aynı zamanda hayırsever bir iş adamıdır ve servetinin hallice bir kısmını sinema okullarına ve derneklere bağışlar...
insan hayatında ilginç dönüm noktaları olur her zaman. george lucas'ınki de geçirdiği o kazadır işte... sonuç olarak önümüzde engin ufuklar açmış, hayal dünyasına sınır diye bir şeyin olmayacağını kanıtlamıştır.
(izninizle bu tanımı benim için star wars ile özdeşleşen üç kişiye ithaf ediyorum: daha bir ortaokul öğrencisiyken elimden tutup beni star wars: a new hope'u seyretmeye sinemaya götüren ağabeyim, bir star wars ve lucas hayranı olduğunu bilmeden aşık olduğum eşim ve elbette diyar'da "star wars" denince akla gelen tek ve biricik isim merlin!)
sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur.
sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez.
yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.
